Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/7490 E., 2018/12738 K.

Davacılar, davalı ile aralarında 01.01.2015 başlangıç tarihli bir yıl süreli, net 7.500 TL bedelli kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme hükümlerine göre işyeri kirasının her ayın en geç beşinci gününe kadar peşin olarak ödenmesi gerekirken, davalının kira bedellerini süresinde ödemediğinden iki haklı ihtara sebebiyet verdiğini belirterek taraflar arasındaki kira sözleşmesinin iki haklı ihtar sebebiyle feshi ile davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istemişlerdir.

TBK’nın 346. maddesinde kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu hüküm altına alınmıştır. Olayda kiracı TTK anlamında tacir olup, sözleşmede kararlaştırılan muacceliyet şartı erteleme kapsamındadır ve geçerli bir şarttır. Kira sözleşmesinde muacceliyet koşulunun bulunması halinde muaccel hale gelen kira bedellerinin tek ihtarla istenmesi gerektiğinden bu bedellerin bölünüp değişik ihtarlarla istenerek iki haklı ihtara konu yapılması ise mümkün değildir.

Bu durumda davada aynı kira dönemi içinde iki haklı ihtarın koşulları oluşmayacağı gözetilerek davanın açıklanan bu gerekçeyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/5827 E., 2018/9394 K.

Somut olayda, davacı 06/11/2014 tarihli ihtarname ile Kasım 2014 kira bedelinin, 05/12/2015 tarihli ihtarname ile de Aralık 2015 kira bedelinin ödenmesini ihtar etmiştir. 05/12/2015 tarihli ihtarname davalılara 09/12/2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup, Aralık 2015 kira bedeli aynı tarihte ödenmiştir. 09/12/2015 tarihinde yapılan Aralık 2015 ayı kira bedelinin saat 09:27’de ödendiği dosyada bulunan hesap özetinden anlaşılmakta olup ihtarnamenin tebliğ edildiği saat tespit edilemediğinden, ikinci ihtara konu Aralık 2015 kira bedelinin, ihtarnamenin tebliğinden önce ödendiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle iki haklı ihtar şartının oluşmayacağı, davacının dava açmakta haksız olduğu anlaşılmakla konusuz kalan dava nedeniyle davalıların yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/11179 E., 2018/5354 K.

Davacı davalının 01.01.2010-31.12.2010 kira yılı içinde iki haklı ihtara neden olduğunu ileri sürmüştür. Davacı tarafından 06.07.2010 tarihinde başlatılan icra takibinde ödeme emri, 06.08.2010 tarihinde tebliğ edilmiş bu icra takibi ile Eylül 2007 -Haziran 2010 tarihleri arası aylara ait kira bedellerinin ödenmesi istenmiş ve kira bedeli 06.08.2010 tarihinde ödenmiş olmakla, yapılan bu ilk ihtar haklıdır. İkinci ihtara konu olan 20.07.2010 tarihli ikinci icra takibi ile Temmuz 2010 yılının bakiye kira bedelinin ödenmesi istenmiş ise de temmuz ayı kira bedeli 06.07.2010 tarihinde yapılan ilk icra takibi sırasında sözleşmedeki ödeme gününe göre muaccel olup istenebilecek iken bölünerek ayrı icra takibine konu edilemeyeceğinden bu ikinci ihtar haklı sayılamaz. Bu durumda iki haklı ihtar şartı oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

Call Now Button